Ya önce niye bu hale geldiğini anlamak lazım ekonominin. Maalesef muhalif tarafta "başkanlık oldu, hukuk ağbi, bilim ağbi"den daha düzgün bir açıklama yok. Niye bu hale geldiğimiz anlaşılmadan da ne olunca düzeleceğini nasıl tahmin edicez?
Misal KK'nın "her emekliye 2 ikramiye" vaadi korkunç bi fikir. 300 milyar lira direkt maliyeti var, TR'nin bütçe açığı 100 milyar lira, tek kalemde senelik bütçe açığını 4 katına çıkarmanın nasıl bi ekonomik vizyonerlik olduğunu ben anlamakta güçlük çekiyorum mesela. Kaldı ki daha muhtar yardımcısı muhabbeti var, yüzbinlerce öğretmen ataması var, eyt zaten fecaat vs. vs.
Neyse, TR'ye dönelim. Şimdi bizim en büyük derdimiz bütçe açığı, kazandığımızdan fazla harcıyoruz. Bu aradaki farkın kapatılması lazım. Hükümetin her boka ekstra vergi getirmesinin (oyun konsolu, telefon, araba vs) temel sebebi harcamayı azaltmak. Bu "pahalılık" mevzusunun sebebi bu, yani bilinçli olarak tüketimi kısmaya çalışıyor devlet. Ne zaman üretimimiz artar, o zaman bu konudaki yükten kurtuluruz.
Devlet bi yandan da açığı Katar, Suudi'ler vs.'den gelen parayla kapatmaya (bi kısmı borç) çalışıyor, ki bu açıdan başarılı, misal savunma sanayii ihracatı 5 milyar dolara yaklaştı, bu da zaten bizim bütçe açığı kadar bi miktar. SS ihracat büyüme hızı da %40'a yakın, yani bu hızla büyürse 3-5 seneye baya faydası olur. Gerçi ithalat kalemi de vardır burada, ama o kadar ayrıntısını bilmiyorum. Yine de "outlook" güzel görünüyor.
Önceden bütçe iyiydi de niye şimdi açık veriyoruz? 2016-2018'de ABD faiz artırmaya başladı, bi de bu Çin-ABD ticaret savaşı muhabbeti vardı Trump'la falan alakalı belki hatırlarsın, o bize patladı. Niye bize patladı? Çünkü bizde enerji üretimi çok düşük. Enerjiyi dolarla alıyorsun, ABD faizi artırınca dolar bizden oraya gidiyor, bizim bütçe darma duman.
Korona muhabbeti de üstüne tuz biber oldu. Bizim için turizm çok önemli bi gelir kalemi mesela, seyahatler durunca bize patladı. Ardından UKR-RUS savaşı çıktı, enerji fiyatları fırladı vs.
Ha tabi burada diğer büyük bi etken de mülteciler. Yani gıda ve barınmaya talep hayvan gibi arttı, bunlar da bizi en çok etkileyen kalemler. Üstelik bu "ucuz işgücü" işsizliğe veya maaşların düşmesine de yol açtı. Üstüne, mültecilerin "kaymağını" ucuza tekstil ürettirip, onu da ihraç eden adamlar yiyor, biz bi faydasını göremiyoruz. Yeni göçlerin engellenip, varolanların gönderilmesi şart bize yansıyan ekonominin düzelmesi için, ama maalesef Ümit Özdağ hariç bunu hedefleyen kimse de yok.
Son olarak, enerji en büyük derdimiz olduğu için, Akkuyu ve doğalgaz aramaları gibi çalışmalar çok güzel. Yani bunlara son gaz devam edilmesi lazım, KK bu açıdan ne kadar samimi bilmiyorum ama hiç umut vermiyor, "yeşil" politikalar veya "AB ile aramız bozulmasın" diye doğalgaz aramaya ara verilmesi falan kendi ayağımıza sıkmak olur. Mevcut iktidarın bu konudaki ısrarı, mavi vatan vs. muhabbeti ile enerji hatlarına çökmeye çalışması (Libya iç savaşı vs) bu açıdan güzel / başarılı bulduğum politikalar.
AKP'nin şu an en büyük sıkıntısı malum yolsuzluk. Bu direkt ülke ekonomisine etki edecek boyutta bir israf değil, ama içerideki gelir dağılımını ve yoksulluk algısını çok kötü etkiliyor. Yani "ekonomi kötü" der işsizliği kabullenirsin, ama millet torpille memur olurken sen izlemek zorunda kalıyorsan sıkıntı büyük. Bu konuda bir düzelme olabileceğini sanmıyorum, seçim bu kadar "başabaş" giderken, kendi tabanına daha çok rüşvet dağıtmak zorundasın. %20 farkla ilerliyor olsan, 2013 öncesi vs. gibi en azından özel sektörü rahat bırakabilirdin, şimdi onu istese bile yapamaz, ki zaten istediğini de sanmam.
Sözün özü: seçimi AKP'nin kazanması halinde önümüzdeki 5 yıl için ufak bir iyileşme trendi bekliyorum. Kaybetmesi halinde allah kerim, şu an ekonomiyi kimin yöneteceği bile belirsiz, Bilge Yılmaz ile Babacan'ın vizyonları bambaşka, ne olacağını kimsenin tahmin edebileceğini zannetmiyorum o yüzden.
0